İlk temamı ne zaman tasarladığım ve kodladığımı hatırlamıyorum, sadece 10 yıldan fazla zaman geçtiğinden eminim. Blog ve CMS yapılarının ilk adımlarına tanıklık etmiş (
netlarus gibi dönemin yerli girişimleri ve deviantart journal skins de dahil) olmanın verdiği şans sayesinde bir çok sistemi deneme, gözlemleme ve kullanma imkanım oldu. O zamandan bu zamana gelindiğinde gördüğüm şu ki, çalışma biçimlerinden sistemlerin etkileşim kapasitelerine kadar artık çok boyutlu bir ortam var karşımızda.Elbette geçen zaman içerisinde işleri kolaylaştıran, farklı süreçlerin ortak bir tabanda kolaylıkla ilerleyebilmesini mümkün kılan
CSS framework gibi yapılar da doğmaya başladı. Kişisel olarak hazırladığımız
Reset‘lerden,
CSS Hack‘lerden sonra 2005 yılında karşımıza ilk çıkan CSS framework
yaml oldu (hatırladığım kadarıyla). 2003 yılından başlayarak gittikçe artan kullanıcı hacmiyle
WordPress ve ardı ardına yayına başlayan blogların oluşturduğu hareketlilikle birlikte
YAML oldukça etkili bir oyun alanı sunuyordu.

Temelde kullanım ihtiyacı grid yapıları, ekran çözünürlükleri, box model, başlıklar ve reset’ler üzerinden ortaya çıkmış olsa da zamanla formlar, tipografi düzenlemeleri ve
JavaScript etkileşimleriyle CSS frameworkler ardı ardına yayınlanan geliştirmelerle birlikte yeni sürümler ve alternatif yol haritaları oluşturdular. Artık JS events’ler de oyun alanın birer parçası haline gelmişken CSS+JS tarafında ilk büyük ölçekli destek 2006 yılında
Yahoo tarafından sunuldu.
The Yahoo! User Interface Library yani
YUI Library etkinlik yönetimi ve DOM manüplasyonu ile süreci bir sonraki aşamaya taşımış oldu. Bu süreçte yine yayınlanan
Blueprint ve
960.gs (2007)
gibi CSS frameworkler olsa da YUI’nin ardından
Twitter tarafından sunulan
Bootstrap yayınlanana kadar çok yapısal bir değişiklikten bahsetmek güç.

2011 yılında yayınlanan Bootstrap ile birlikte özellikle device uyumu ve JS etkileşimlerinde oldukça aktif bir sürece girmiş olduk. Yine bu dönem içerisinde
Zurb tarafından yayınlanan
Foundation yapısal olarak Bootstrap’e benzese de arayüz olarak daha flat ve kontrol edilebilir nitelikteydi. Tarihler ve frameworklerle ilgili notlarda yanılmamışsam (yorum olarak ekleme yapabilirsiniz) süreç aşağı yukarı şu şekilde tarihsel olarak sıralandırılabilir.
Günümüzde basitlik, işlevsellik ve boyut bazında tercih edebileceğimiz onlarca farklı alternatifin yanı sıra kendimiz de amaca yönelik özelleştirmelerle kendi frameworklerimizi hazırlayabilmekteyiz. Github bünyesinde sunulan 5.000 üzerinde CSS framework repository olduğunu hesaba katarsak temel ihtiyaçlara göre seçim yapmak oldukça kolay hale gelmekte. Bu alternatiflerin sundukları farklı grid/layout yapıları, kapladıkları boyut, özelleştirme imkanları ve modüller hesaba katıldığında,
Bootstrap ve
Foundation ile yürüttüğümüz çalışmaların ardından
Semantic UI benim için ayrı bir yere sahip oldu.Bu giriş yazısının ardından hem
Responsive Arayüz Tasarımı hem de Semantic UI özelinde yazırlarla devam edeceğim.