Glif (Glyph) Nedir?

Glif, çok zamandır aklımda olan, ancak yazı akışı içerisine bir türlü sokamadığım, daha çok tasarım bağlamında ele alınması uygun bir konu başlığıydı. Fakat, daha fazla ötelemeden ve yazı akışına çeşitlilik katacağı düşüncesiyle yazıya aktarmak istiyorum.

AA

Konuya giriş yaptığımda da görüleceği üzere, glif (glyph) tasarım disiplini bağlamında zihin hareketlendiren oldukça ilginç bir konu. Ayrıca, okuduğum bazı kitaplara da olan referans bağlantılar sebebiyle de ayrı bir öneme de sahip.

Glif (Glyph)

Glif (Glyph), pek çok kişinin Font Awesome1 ile haberdar olduğu, ancak kökeni Yunanca’dan gelen (glyphē ve glýphein) ve tipografi bağlamında oldukça önemli yeri olan bir terim. Türkçeye İngilizcede 1727 yılından beri kullanılmakta olan glyph kelimesinden, İngilizceye ise Fransızca glyphe teriminden geçmiştir ki bu terim de “oyma” anlamına gelen Yunanca glyphē ve fiil mastarı “oymak, kazmak, çukur açmak” anlamlarına gelen glýphein kelimelerinden alıntıdır2.

Glif, karakterleri yazı içinde temsil ve diğer karakterlerden ayırt eden simgelere verilen addır. Yani, a harfini ele alan pek çok glif vardır ve bu glifler birbirinin allografıdır. Çoğunlukla sembolik anlatımlar çerçevesinde değerlendirsek de, glif alfabeleri de kapsayacak geniş bir bağlama sahiptir. Örneğin arkeolojide glif bir yazı veya yazılı bir semboldür. Eski Mısır hiyeroglifleri örnek olarak ele alınabilir. Bir glif, bir resimle belirli bir nesneyi veya eylemi ileten bir piktogram olabilir. Ayrıca, sembolün bir fikri çağırmak için tasarlandığı bir ideogram da olabilir.

Glif (Glyph)

Yukarıdaki örnekte 3 farklı glif seti yer almakta. İlk bölüm Latin asıllı alfabeden, ortadaki alan Ersu Shaba Resim Yazması olarak da bilinen, Ersu halkının yerli dininin metinlerinde kullanılan yazma sisteminden3 ve soldaki alan ise bir piktogram setinden4 örnek kesitlerdir. Tek bir karakter yerine göre değişik glifler kullanımı farklı dillerle olan deneyimlerimize yansıtmaktadır. Ancak, burada altını çizmek gereken bir husus var. Yazı içinde kullanılan bir işaretin glif olarak nitelendirilebilmesi için o işaretin ayır edici bir işleve sahip olması gerekir. Örnek olarak Türkçedeki ı-i ve j harflerini ele alabiliriz. i harfinin üzerindeki nokta ayırt edici bir işleve sahip olmadığı için Latin asıllı alfabe kullanan dillerin büyük çoğunluğunda bir glif olarak kabul edilmez. Ancak Türkçede ı ve i iki farklı harfi temsil eder. Yani i’deki nokta ayırt edici bir özelliğe sahiptir. Ancak, j harfinin noktalı ya da noktasız olması Türkçe de dahil olmak üzere pek çok dil için önemsizdir. Fonetik işaretler (Örn. O > Ö, A > Â veya Y > Ý gibi) başka karakterlerle birleşse bile (Örn. Lehçe Ł karakterinin üzerindeki çizgi gibi) glif sayılırlar.

Yazının giriş bölümünde de belirttiğim üzere, glifin özellikle zihinsel hareketlilik yaratıcı ve iletişim sürecini yeniden şekillendirici bir potansiyeli mevcut. Bunu sokakta, evde, web sitelerinde yer alan iconlar, verileri görselleştirirken kullandığımız grafikler ve daha pek çok alanda çok uzun zamandır basit ölçülerde deneyimlemekteyiz. Ancak, glifler çok daha kompleks değişkenli veri kayıtlarının temsilinde ve daha fazla görsel kanal (renk, şekil ve doku gibi) bir araya gelebilecek özellikler sergileyebilmektedirler. Bu da, bilginin sunumunun yeniden ele alınabileceği anlamına gelmektedir.

İleri Okumalar

  1. The Many Definitions of a Glyph
  2. Glyphs! Wait, What is a Glyph?
  3. Timothy J. Wood, “A Catalogue of Mayan glyphs: A Study in information design” (1997), pdf
  4. Eamonn J. Maguire, “Systematising Glyph Design for Visualization” (2014), pdf